Doğduğumuz zamanda dişlerimizin beyaz renge sahip olduğu herkes tarafından bilinir. Ancak gerçek ne yazık ki o şekilde değil. Dişlerimiz bembeyaz renkte olmadığı gibi herkesin diş rengi de aynı renkte değildir. Yalnızca bazılarımızın şanslarına beyaza yakın bir renktir. Zaten beyaz olmayan dişlerimiz bir de sigara ile birlikte alkol, çay ve kahve gibi yiyecek ile içecekleri sık bir şekilde tükettiğimiz zaman sahip olduğu rengi kaybedip daha sarı veyahut çürükmüş gibi daha da gri bir rengi alırlar.
Dişlerdeki renk değişimi kendimize olan güveni kaybetmemize sebep olduğu gibi bazı sağlık problemlerine de yol açmaktadır. Zamanla sararmakta olan dişler tedavisi yapılmadığı zaman ise diş kayıplarına bile sebep olur. Güzel ve de sağlıklı dişlere sahip olmak var iken sonu diş kayıplarına varabilen sararmış dişleri kimler ister ki?
Diş kayıpları ile karşılaşmamak amacı ile yapılması gerekenler aslında bayağı basit. Öncelikli bir şekilde günde iki defa diş fırçalamaya özen gösterilmelidir, en az günde bir defa diş ipi kullanmalı ve de en az altı ayda bir diş hekime giderek muayene olmalıyız. Aslında ne yapılmış olduğundan çok nasıl yapıldığı da çok önemli. Dişleri olması gerektiği gibi fırçalamaz isek, diş ipini canımız istediği zamanlarda kullanır isek dişlerimiz, diş etlerimiz ve hatta çenemiz bu hızlı dönüşüme ayak uydurup çürümeye başlayabilecektir.
Diş bakımlarında yapılmakta olan en basit uygulama diş beyazlatma tekniğidir. Sigara ile birlikte çay, kahve tüketimine de bağlı bulunarak asıl rengini kaybetmekte olan dişlerin kendi rengine kavuşmasını sağlayan fazlası ile kısa sürede ve de ağrısız, sızısız yapılabilen bir uygulama. Bu noktada bir hatırlatma yapmalıyız; diş beyazlatma asıl olarak dişin kendi rengine kavuşabilmesini sağlamaktır. Dişi olmadığı kadar beyazlatmakta olan bir uygulama değil. Yapılan uygulama kapsamında başvurduğunuz diş hekiminin uzmanlığına göre 8 ila 12 tona varabilen renk farkı da elde edilir.